Öğlen saat 14:00’de siz değerli konuklarımızla İzmir Adnan Menderes Hava Limanı Dış Hatlar Terminalinde bagaj, pasaport ve check-in işlemlerimizi tamamlayarak Sun Express Hava yollarına ait XQ 868 sefer sayılı uçuşu ile saat 16:40’da İtalya’nın başkenti, tarihin beşiği Roma’ya hareket etmek üzere uçağımızdaki yerlerimizi alıyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik bir uçuşun ardından yerel saat ile 18:10’da başkent Roma’ya varışımızın ardından bizi bekleyen aracımızdaki yerlerimizi alarak rehberimizin anlatımlarıyla bölge hakkında oryantasyon turumuzu gerçekleştirerek akşam yemeği için alacağımız kısa bir serbest zaman.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, 44 hektarlık alanıyla dünyanın en küçük bağımsız devletlerinden biri olan Vatikan’a hareket ediyoruz. Katolik mezhebinin ruhani merkezinde, rehberimizin anlatımlarını dinliyor ve arzu eden konuklarımız ile Aziz Petrus Bazilikasını ziyaret ediyoruz. Vatikan gezisi sonrası dünyanın en eski kentlerinden Roma’nın sembol yapılarından olan Kolezyumu görmeye gidiyoruz. Kolezyum; tarihte gladyatör dövüşlerinin yanı sıra, pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması ve klasik mitolojiye dayanan dramalara da sahne olmuştur. Antik dönemin en ünlü bu Arenasını, Roma Sarayı’nı takip ederek, rotamız üzerinde yer alan, Palazzo Di Venezia’ya varıyoruz. Kısa bir fotoğraf molasından sonra, kentin diğer sembol yapılarından Panteon’a gidiyoruz. Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilen, 7. yüzyıldan sonra kilise olarak kullanılan, II. Vittorio Emanuele başta olmak üzere İtalyan tarihinin önemli şahsiyetlerinin mezarlarını barındıran Panteon’u ziyaretimizin devamında, antik Domitian Hipodromunun kalıntılarının da bulunduğu ve merkezindeki Dört Nehir Çeşmesi (Fontanadei Quattro Fiumi) ile ünlü Navona Meydanı’nı görerek dünyanın en ünlü çeşmelerinden Aşk Çeşmesi olarak da bilinen, Trevi Çeşmesi’ne geçiyoruz. Burada vereceğimiz öğle yemeği molamızın sonrasında tekrar buluşarak, 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren, adını İspanya Büyükelçiliği’nden alan İspanyol Merdivenleri’ne doğru yürüyor ve ünlü markaları bulabileceğiniz mağazaların ve kafelerinin bulunduğu bölgede serbest zaman veriyoruz. Roma turumuzun bitiminde otelimize geri dönüyoruz

Roma’daki bu son günümüzde otelimizde kahvaltımızı alıyor ve odalarımızı boşaltarak, Tiber Nehri Vadisi üzerinde bir tepede kurulu volkanik tüf kayalıkları üzerine inşa edilmiş, etkileyici manzaraları, tarihi yapıları ve kültürel mirasıyla ünlü Orvieto’ya gidiyoruz. Etrüsk dönemine dayanan köklü bir tarihe sahip Orvieto, hem tarih meraklıları hem de sanat severler için büyüleyici bir destinasyon olarak kabul edilir. 1290 yılında inşa edilmeye başlanan, cephesinde renkli mozaikler, heykeller ve iç mekânında Luca Signorelli’nin “SonYargı” temalı fresklerin bulunduğu Duomo (Orvieto) Katedrali’ne ulaşmak üzere, çevresi üzüm bağları, zeytinlikler ve yemyeşil manzaraların eşliğinde Füniküler ile Orvieto’ya çıkıyoruz. Burada rehberimizin anlatımlarını dinleyerek vereceğimiz serbest zamanın ardından geldiğimiz şekilde geri dönerek, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan, Siena’yı gezmek üzere yola koyuluyoruz. Yolda alacağımız kısa fotoğraf molaları ile Orta Çağ’ın tarihi izlerini yapısında halen barındıran Siena’ya vararak gezmeye başlıyoruz. Palio olarak adlandırılan ve her yıl Piaza del Campo meydanı etrafında geleneksel olarak her yıl gerçekleştirilen at yarışlarıyla ünlü kenti gezmeye başlıyoruz. İtalya’nın en etkileyici kiliselerinden olan Siena Katedrali’ni görerek yürüyüş turumuza başlıyoruz. Belediye Sarayı, 102 metre yüksekliği ile İtalya’nın ikinci en büyüğü olan Mangia Kulesi’nin bulunduğu ve Avrupa’daki Orta çağ Meydanları arasında en büyüklerinden olan Campo Meydanı’nda turumuzu tamamlayarak serbest zaman veriyoruz. Molamızın ardından, Toskana bölgesinin başkenti olan Floransa’ya doğru yola koyuluyoruz. Varışımızın ardından, Floransa turumuza başlıyoruz. 1296-1436 yıllarında inşa edilen, Rönesans'ın ilk önemli mimarlık ürünlerinden sayılan kubbesiyle ünlü Floransa Katedrali’ni görüyor, İtalya’nın en büyük Milli Kütüphanesi’ni ve Fransisken mezhebinin en önemli kilisesi, Michelangelo, Galileo, Dante, Machiavelli, Foscolo, Gentile, Rossini ve Marconi gibi en ünlü İtalyanların mezar yeri olması nedeniyle tanınan “İtalyan Şöhretleri Tapınağı” olarak da bilinen Santa Croce Bazilikası’nı rehberin anlatımlarıyla fotoğraflayarak turumuza devam ediyoruz. Buradan, çevresini süsleyen birçok heykel nedeniyle adeta bir açık hava müzesi gibi görünen Senyörler Meydanı’na (Piazza Signoria) ulaşıyoruz. Aralarında, Benvenuto Cellini tarafından yapılan bronz Perseus Heykeli’nin de bulunduğu nefes kesici güzellikteki heykelleri görerek, Eski Köprü’ye, sokak sanatçıları ve ünlü kafeleriyle bilinen Cumhuriyet Meydanı’na doğru ilerleyerek, gezinti ve alışveriş için vereceğimiz serbest zaman veriyor ve yeniden buluşmamızın ardından akşam yürüyüşlerinizi yapabileceğiniz ve İtalya’nın Termal Tatil kasabalarından ünlü Monte Catini’ye gidiyoruz. Varışımızın ardından yemek molamızı alarak otelimize yerleşiyoruz

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve eğikliği ile dünyaca ünlü Pisa Kulesi’nin bulunduğu Pisa şehrine gidiyoruz. Edindiği şöhret ile şehri ve ait olduğu kiliseyi bile gölgede bırakan kulenin yanı sıra, Pisa Katedrali, Campo Santo Anıt Mezarlığı, San Giovanni Vaftizhanesi ve Mucizeler Meydanı’nda rehberimizin ilgili anlatımları ile serbest zaman veriyoruz. Birebirinden güzel fotoğraflar çekebileceğimiz ve hatıra hediyeliklerinden alabileceğimiz uzun bir serbest zaman verdikten ve yeniden buluştuktan sonra, Ligurya kıyılarının en karakteristik sahil kasabalarından bölgeyi tanıyacağımız ilgili anlatımların ardından Santa Margherita’ya ulaşıyoruz. Keyifli ve kısa bir tekne yolculuğu yaparak, rengârenk evlerin çevrelediği küçük limanı ile İtalya’nın ve Avrupa'nın 60’lı yılların o harika şarkısına ilham ve adını veren Portofino’ya geçiyoruz. Balıkçılık ile geçinen kasabayı, merkezinde bulunan ve Romanesk tarzda inşa edilmiş olan Chiesa di San Martino Kilisesi’ni, uzaktan görerek fotoğraflayabileceğimiz olan Castello Brown’u (kale) rehberimizin anlatımları eşliğinde gördükten ve tanıtım turumuzu gerçekleştirdikten sonra serbest zaman veriyoruz. Sonrasında tekne ile Santa Margherita’ya geri dönüyor, bir gün önce konakladığımız otelimize geri dönüyoruz. Monte Catini merkezinde dileyen konuklarımız keyifle vakit geçirebilir ve akşam yemeklerini alabilirler.

Sabah kahvaltımızı otelimizde yaparak odalarımızı boşaltıyor ve diğer adıyla Kızıl Kent olarak anılan bu eski şehrin merkezi Piazza Maggiore Meydanı, 200 kuleden depremler sonrası kalan Asinelli ve Garisende Kuleleri, şehrin sembolü haline gelmiş olan Neptün Çeşmesi, San Petronio Bazilikası, Santo Stefano Bazilikası, kentin Belediye binası olma özelliği taşıyan Palazzo del Podesta Sarayı görebileceğimiz yerler arsındadır. Rehberimizin buradaki anlatımlarının ardından alış-veriş ve kahve molası için serbest zaman veriyoruz. Geçireceğimiz zamanın bitiminde Orta çağ ve Rönesans dönemi boyunca denizlerdeki en önemli kuvvet olduğu gibi, 13. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar sanatın ve ticaretin merkezi olan Venedik Cumhuriyeti’nin başkenti, Venedik’e gitmek üzere yola koyuluyoruz. Varışımızın ardından Venedik geçişimiz için Vapuretto’da yerlerimizi alıyor ve Grand Kanal’a bağlanan kırk beş adet kanal çevresinde kurulu kentte yapacağımız turumuza başlıyoruz. İtalyan Krallığı’nın kurucusu Vittorio Emanuele II Anıtı’nı, Hapishaneye giden mahkumların Venedik manzarasını son bir kez görerek iç geçirdikleri rivayetinden adını alan, Ahlar Köprüsü’nü (Ponte Dei Sospiri), Venedik Cumhuriyeti’nin siyasi merkezi olan Dükler Sarayı’nı (Palazzo Ducale), İtalya’nın en büyüklerinden biri olan Aziz Marko Milli Kütüphanesi’ni (Biblioteca nazionale Marciana) görerek,Venedik’in simgesi San Marko Meydanı’na ulaşıyoruz. Bizans mimarisi sanatının en iyi bilinen örneklerinden biri olan ve içerdiği zengin Bizans mozaikleri nedeniyle “Altın Kilise” olarak bilinen San Marko Bazilikası’nı da gördükten sonra, turumuzu tamamlıyoruz. Arzu eden misafirlerimizle, ekstra olarak düzenlenecek Gondol Gezisi’nin (ekstra) ardından merkezde alış-veriş ve akşam yemeği için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın bitiminde ise Venedik’in ana karasındaki birleşik Metropolitan’ın parçası olan şehir (Venedik) Mestre’ye otelimize yerleşmeye gidiyoruz.

Mestre’deki otelimizde kahvaltımızı yaparak, Veneto bölgesinde bulunan ve İtalya’nın romantik şehirlerinin arasında sembol haline gelmiş ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yerini alan Verona’yı gezmeye gidiyoruz. Ünlü Shakespeare’in efsanevi aşıkları Romeo ve Juliet’in şehri olaraktan anılan, romantik atmosferiyle sizleri kendisine hayran bıraktıracak, Verona’ya ulaşıyoruz. Buradaki yürüyüş turumuz da, dünyanın üçüncü büyük Arenası olan ve geçmişte tiyatro oyunlarının sergilendiği Verona Arenası (Arena di Verona), bir zamanlar Romeo ve Juliet’in burada yaşadığına inanılan ve en dikkat çeken balkonlu bölümüyle bir çok hatıra kare alabileceğiniz Juliet’in Evi (Casa di Guilietta), Eski Kale (Castelvecchio), 15 yüzyılda Gotik tarzda inşa edilmiş olan Verona Katedrali, 1904 -1930 yılları arasında çeşitli arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılan ve bir çok ünlü ismin de katıldığı Verona Caz festivalinin gerçekleştiği Teatro Romano ve Ponte Pietra, San Zeno Basilikası göreceğimiz yerler arasındadır. Erbe (Piazza del erbe) Bra Meydanları’nı (Via mazzini - Piazza bra) birleştiren ve klasik İtalyan sokak çalgıcılarına rastlayabileceğimiz, yol üzerinde sırasıyla dizilmiş mağazalarıyla alış-veriş imkanı veren caddede serbest zaman veriyoruz. Ardından bizi bekleyen aracımızda yerlerimizi alıyor ve 1 saatlik kısa mesafede bulunan ve İtalya’nın en büyük gölü kabul edilen Garda gölüne gidiyoruz. Buradaki doğal güzelliklerin keyfini çıkartarak vereceğimiz kahve molasının ardından gölün en popüler kasabası Sirmione’ye gidiyoruz. Genellikle zenginleri ve asilleri misafir eden bu balıkçı kasabasında rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde serbest zaman alıyoruz. Burada çekeceğimiz eşsiz fotoğrafların ardından İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehri olan Milano’ya ulaşıyoruz. Ülkenin moda ve aynı zamanda sanat ve lirik opera merkezi olarak da bilinen şehirde yapacağımız yürüyüş turumuza, 15. Yüzyılda Milano Dükü Francesco Sforza tarafından inşa ettirilen Sforza Kalesi’ni görerek başlıyoruz. İtalyan Operasının en ünlü bestecilerinden Verdi’nin son operasını sahnelediği ve dünyanın en büyük ve tanınan opera binalarından La Scala Tiyatrosu’nu, Milano’da 17 yıl geçiren Leonardo Da Vinci Anıtı,Müzesi’ni görüyor ve dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden olan, ünlü moda mağazalarına ev sahipliği yapan Vittorio Emanuele II Galerisi’ni ziyaret ediyoruz. Yürüyüş turumuzu, kentin en merkezi meydanı Piazza Del Duomo’da, Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali olan Milano Katedrali’ni (Duomodi Milano) görerek tamamlıyoruz. Akşam yemeği ve alışveriş için serbest zaman veriyor ve ardından otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Milano’daki otelimizde.

Sabah kahvaltımızı otelimizde yaparak odalarımızı boşaltıyor ve Milano şehir merkezine gidiyor, dünyaca ünlü markaların bulunduğu mağazaların ve kafelerin bulunduğu caddelerinde serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin yönlendirme ve tavsiyeleriyle İtalya’da geçireceğimiz son saatlerimizi keyifle geçiriyor ve sonrasından İzmir’e dönüş uçuşumuzu gerçekleştireceğimiz Milano havalimanına transferimizi gerçekleştiriyoruz. Bagaj, pasaport ve check-in işlemlerimizi tamamlayarak Sun Express Hava yollarına ait XQ 893 sefer sayılı uçuşu ile saat 14:40’ta İzmir’e uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Yerel saat ile 18:25’te İzmir Adnan Menderes Hava Limanına varışımızın ardından bir başka tur programımızda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.